Nevai Metin Memmedoğlu deyince aklıma sadece arkadaş canlısı, dost, hiperaktif biri gelmiyor… Çünkü o çok da iyi bir ressam. Duygularını, düşüncelerini, özlemlerini ve isyanlarını tuvaline ustaca aktarıyor. Resimlerinde canlı renkleri yerli yerinde şiir gibi kullanıyor. Onun hayalinde özlem duyduğu bir deniz kenarını görebilirsiniz. Ya da çok sevdiği ve hasretle andığı anneannesini de; bozuk düzene olan isyanını da…
Ustaca kullandığı renk, ışık ve derinlik sayesinde resmin içine girer, kaybolur ve yaşarsınız…
Resim komitesi başkanı olduğum Uluslararası Aktivist Sanatçılar Birliği, Aydın Karacasu Afrodisias Vakfı ve Karacasu Belediyesi ile birlikte bir ressamlar kolonisi yapmıştık geçtiğimiz Temmuz ayında. Bu “1. Uluslararası Renklerin Kardeşliği ressamlar kolonisi”nde tanışmıştım Nevai ile. İyi niyetli, cana yakın şakacı ve aceleci kimliği ile hepimizin sevgisini kazanmıştı.
Sonra o da bizi Azerbaycan Bakü’ye davet etmiş, dernek başkanımız Ümit Yaşar Işıkhan’la birlikte gitmiştik. Bu arada unutmadan; o da derneğimizin Azerbaycan temsilcisi ve resim komitesi başkanı.
Şimdi bu günlerde kardeşim Savaş Simitli’nin Antigone Sanat Galerisi’nde sergi açmaya Ankara’ya gelecek. “Dünyada sadece güzellikleri görebilen bir ressam değil, aynı zamanda bu güzelliklerin felsefi anlamlarını da ifade eden bir ressam o.” diyor Savaş Simitli Nevai için.
Eee o zaman onu anlatmalıyım ve sadece biz değil bütün okurlarım tanımalı diye düşündüm… Azeriler ile dilimiz aynı olduğundan anlaşmakta zorlanmıyoruz. Ancak biraz farklılıklar gösterdiğinden ve ben bu ağızı çok sevdiğimden Nevai’nin cevaplarını olduğu gibi aktarmayı uygun gördüm…
-Nevai Memedoğlu’nu kısaca bize tanıtır mısın?
1965 yılında Azerbaycan’ın Gazah ilinde doğdum. Yalanı sevmem, yarınmağı sevmem. Çocukluğumdan resim yapmayı sevdim. 1982 yılında Azerbaycan Pedagoji Üniversite’sinin Bedii Grafika (gözel sanatlar) fakültesini kazandım. Çocukluğumdan anneannemin himayesinde büyüdüm. Çok severdi beni. O yüzden ne yapsam karışmazdı bana. Resimlerimi korurdu herkesden. Kimse benim resimlerime tokunamazdı…
Üniversite yıllarımda gazetelerde resimlerim basılırdı. Üniversiteyi bitirdikten sonra bir kaç vezifelerde çalışdım. Ama resim beni burakmadı. Özel şirketimi kurdum. Ama resmi unutmadım, unutamadım.
-Yarınmak ne demek?
Kimese yarınmak. Yaltaklık…
-Nevai neden çocukluğunda anneannenin himayesinde idin?
Babam ve annem yaşıyollardı. Ama anneannem tek kaldığına göre ona vermişler ki yalnız kalmasın…
-Peki… nerelerde sergiler açtın?
Bakü’de ferdi ve karma sergilerim oldu. Ve Türkiye’de İzmir’de bildiyin sergiler. Senin bilmediyin 2010 yılında İzmir’de sergimiz oldu. Arkadaşım İlgar Akbarov ile birlikte katıldığım 2 Azeri ve 2 Türk ressamın sergisi…
-Azerbaycan’da sanata bakış açısı nasıl? Devlet destekler mi? Halk sanatı sever mi? Ressamlar yoksa Türkiye’de ki gibi zorda mı?
Böyle demek olmaz. Türkiye’de ressamlık ve ressamlar daha öndedir. Yani Türkiye’nin özgürlüyünün 90. yıl. Ama Azerbaycan’ın 20. yıl. O yüzden…
Ama bunlara bakmayarak Azerbaycan’da da ileri adımlar görünebilecek kadar var.
-Yani Azerbaycan’da resim satarak geçinebilinir mi? Yoksa başka işler de yapar mı ressamlar yaşayabilmek için? Örneğin sen ne yaparsın?
Resim para için yapılmaz. O zaman o sanat olmaz. Yapıldıkdan sonra satılırsa iyi olur. Ama yaşamak için çalışmak zorundayız. Benim de bir reklamcılık şirketim var. Onunla geçimimi sağlarım, resmi sanat için yaparım…
-Resimlerinde konuların neler? Nelerden etkileniyorsun? Kendine örnek aldığın ve etkilendiğin bir sanatçı var mı?
Konular farklıdır. Ressam önce vatandaş olmalıdır. Olanlara onun da münasibeti olmalıdır. Ve müzisyendirse eger musiki ile, ressamdırsa resimleriyle, yazardırsa yazısı ile. O yüzden farklı konular ve farklı tarzlar olabilir.
Örnek ressamlar tabii var. Bildiyin gibi Azerbaycan Rusiya himayesinden yenice çıktı. Sovyetler Birliyi kapalı olduğundan hep Rus sanatçılar tebliğ olunardı. Örnek aldığım derken sanat üstadım Azerbaycan’ın ünlü ressamı Rais Resulzade ve tüm klassik dünya ressamlarıdır.
-Bir ressam olarak hedeflerin ve hayallerin neler?
En son hedef resim yapmak, hayellerim de öyle hep resim. Ama ressam eğer düşünse ki resim yapiim satıyım. Bu olmaz işte. Ya satılmazsa demek ki aç kalacaksın…
O yüzden maddiyatı başka taraflarda aktarmak gerek, resim ise bir sanatseverin duvarında. Resim yapmak gönül işidir. Gönül sevmediyini kabul etmez, sevdiyse sona kadar sever.
26 Ocak-10 Şubat günleri arasında Antigone Sanat Evi’nde “Renklerim rengimdir” isimli resim sergime sanatseverleri bekliyorum… diyor Nevai…
Ben de diyorum ki;
Ankara’nın sanatseverleri Türkiye sevdalısı can kardeşim Nevai Metin Memmedoğlu’nu sergisinde yalnız bırakmayacaklar ve bu sergi aracılığı ile onu daha yakından tanıyacaklar… (Adres: Konutkent Mah. 2983 Sokak No:23 Çayyolu/ANKARA)
Hülya Sezgin/Kültür sanat bölüm yönetmeni
www.haberhurriyeti.com