ÖLÜMÜNE KARA SEVDA
Üzgün gezindiğim sevda yolları
Gözlerim nemlenmiş şaşı görürüm
Bir aşık uzanmış düşmüş kolları
Gözünde demlenmiş yaşı görürüm
Gönlüne bir ahu güzel takılmış
Kara sevda çekmiş gönlü yakılmış
Herkesler hor görmüş itip kakılmış
Saç sakal karışmış başı görürüm
Görenler hep sarhoş sanıp geçiyor
Bilmiyorlar ağı zehir içiyor
Gururu incinmiş acı çekiyor
bağrına basılmış taşı görürüm
Sinmiş bir köşeye hali perişan
Oysa ki ne dağlar tepeler aşan
Dudağı yarılmış yüreği taşan
Öfkeyle çatılmış kaşı görürüm
BAKİ der çok soğuk mevsim kış günü
Belki de mutluydu geçmişi dünü
Bir sevda uğruna kaybetmiş ünü
Kaskatı kesilmiş naşı görürüm.
GEL
İnsan sevgisiyle dolup taşarken
Bana da gel diyor yüce Mevlana
Hakk-a giden yolu bir bir aşarken
Bana da gel diyor yüce Mevlana
Semazenler gibi eli Rab-bına
Tayfunun rüzgarın yeli Rab-bına
Bulutta rahmetin seli Rab-bına
Bana da gel diyor yüce Mevlana
Doğruluk dürüstlük erdemlik onda
Hakk yoluna konan serdenlik onda
Ali gibi şah-ı merdanlık onda
Bana da gel diyor yüce Mevlana
Celalettin Rumi Molla Hünkar-dı
Şems-i Tebriz ile muhabbet yardı
Gönülleri yanan müridi vardı
Bana da gel diyor yüce Mevlana
Hüseyin bin Ahmet tebası onun
Sultan ül-ülema babası onun
Mevlevi tarikat abası onun
Bana da gel diyor yüce Mevlana
Moğollardan Selçuk hükümdarına
Bir sevgi demeti döndü karuna
Sevgiyi Konya-da yaydı yarına
Bana da gel diyor yüce Mevlana
Tek istediği O Yar-la vuslattı
Sevda yangınında harla vuslattı
Çile hanesinde zarla vuslattı
Bana da gel diyor yüce Mevlana
Onun çağırdığı o BAKİ benim
Ulvi ateşinde yanaydı tenim
Adem hamurunda yoğruldu genim
Bana da gel diyor yüce Mevlana